Yazılım geliştirme dünyasında, YAGNI (You Aren’t Gonna Need It - İhtiyacın Olmayacak), KISS (Keep It Simple, Stupid - Basit Tut, Aptal), ve DRY (Don’t Repeat Yourself - Kendini Tekrar Etme) gibi temel ilkelere bağlı kalmak, bir projenin başarılı olup olmayacağını belirleyen en önemli etkenlerden biridir. Bu ilkeler, kavramsal olarak basit görünse de, yazılımın nasıl tasarlandığı, geliştirildiği ve sürdürüldüğü konusunda derin etkiler taşır. Bu blogda, bu ilkelerin her birini detaylı bir şekilde inceleyerek, kod örnekleri ve gerçek dünya senaryolarıyla nasıl uygulandıklarını göstereceğiz.
YAGNI prensibi, geliştiricilere yalnızca mevcut gereksinimleri karşılayan özellikler eklemeleri gerektiğini hatırlatır. Gelecekte belki ihtiyaç duyulabilecek özellikleri öngörmeye çalışmak, projeyi gereksiz yere karmaşıklaştırabilir ve kaynak israfına yol açabilir. Bu ilkenin arkasındaki ana fikir, zaman ve kaynakların yalnızca şu anki gereksinimler için harcanmasıdır. İleride belki gerekli olabilecek bir özellik için şimdiden vakit harcamak, genellikle verimsizdir ve projeyi karmaşık hale getirir.
YAGNI'yi uygulamak, projelerin daha yönetilebilir ve sürdürülebilir olmasını sağlar. Örneğin, bir e-ticaret sitesinde kullanıcıların alışveriş sepetine ürün ekleyip çıkarmalarını sağlamak yeterliyken, ileride belki kullanılabilir diye karmaşık kupon sistemleri veya çok aşamalı ödeme süreçleri eklemek bu prensibe aykırıdır.
Örnek:
Bu örnekte, ikinci metot yalnızca ürün ekleme işlevini gerçekleştirir. Gereksiz kupon uygulama işlevi eklenmemiştir.
Bir başka örnek olarak, bir blog yazılımı geliştirirken, başlangıçta yalnızca yazı oluşturma, düzenleme ve silme gibi temel işlevlere odaklanmak en iyisidir. İlk aşamada bu temel işlevler, kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli olacaktır. Ancak, geliştiriciler genellikle gelecekte ihtiyaç duyulabilecek özellikleri de eklemek isteyebilirler. Örneğin, çoklu yazar desteği, yorum sistemleri, sosyal medya entegrasyonları veya gelişmiş analiz araçları gibi özellikler eklemeyi düşünebilirler. Bu tür özelliklerin erken aşamada eklenmesi, projeyi gereksiz yere karmaşık hale getirebilir ve geliştirme sürecini uzatabilir. Ayrıca, bu özellikler başlangıçta kullanıcılar tarafından kullanılmayabilir ve zamanla ihtiyaç duyuldukça eklenmesi daha mantıklı olabilir.
KISS prensibi, çözümlerin mümkün olan en basit şekilde tasarlanmasını önerir. Karmaşıklık arttıkça, hataların ortaya çıkma olasılığı da artar. Basit ve anlaşılır kod, hem yazılım geliştiricilerinin hem de projenin gelecekteki bakımını üstlenecek kişilerin işini kolaylaştırır.
KISS'i uygulamak, projelerin daha basit, anlaşılır ve yönetilebilir olmasını sağlar. Örneğin, bir kullanıcı giriş formu geliştiriyorsunuz ve kullanıcının şifresini doğrulamanız gerekiyor. KISS prensibine uygun olarak, sadece temel şifre doğrulama kontrollerini uygulamak yeterlidir. Basit ve etkili bir doğrulama yöntemi kullanılabilir. Bu yöntemde, sadece kullanıcı adının ve şifrenin belirli bir uzunluğa sahip olup olmadığı kontrol edilir. Bunun yerine, karmaşık ve çok sayıda özel karakter gerektiren doğrulama kuralları eklemek, kodu gereksiz yere karmaşıklaştırır ve kullanıcı deneyimini olumsuz etkiler. Bu prensip, basit çözümlerle kullanıcı dostu ve sürdürülebilir yazılımlar geliştirmeyi hedefler. Basit şifre doğrulama kurallarıyla, hem kodun okunabilirliği artar hem de uygulamanın bakımı ve güncellenmesi daha kolay hale gelir.
Örnek:
İlk örnekte, kullanıcı doğrulama işlemi gereksiz yere karmaşıklaştırılmıştır. İkinci örnekte ise, daha basit ve etkili bir doğrulama gerçekleştirilmiştir.
Bir başka örnek olarak bir web uygulaması geliştiriyorsunuz ve kullanıcıların bir form doldurarak geri bildirimde bulunmasını sağlamak istiyorsunuz. Formun kullanıcıdan ad, e-posta adresi ve mesaj gibi temel bilgileri toplaması yeterlidir. KISS prensibine uygun olarak, form doğrulama işlemlerini basit ve anlaşılır tutmalısınız. Örneğin, form doğrulaması yaparken sadece boş alanların olup olmadığını kontrol etmek ve e-posta adresinin genel formatını doğrulamak yeterli olabilir. Karmaşık doğrulama kuralları eklemek yerine, sadece temel kontrolleri yaparak kodunuzu sade ve yönetilebilir hale getirebilirsiniz.
DRY prensibi, kodun tekrarından kaçınılması gerektiğini belirtir. Aynı kodun birden fazla yerde bulunması, ileride yapılacak değişikliklerin her yerde tek tek yapılmasını gerektirir, bu da hata yapma olasılığını artırır. Tekrarlanan kod yerine, ortak işlevselliği modüler hale getirmek, kodun daha temiz ve sürdürülebilir olmasını sağlar.
DRY'yi uygulamak, projelerin daha modüler ve sürdürülebilir olmasını sağlar. Örneğin, bir kullanıcı profili yönetim sistemi geliştiriyorsunuz ve kullanıcıların hem kullanıcı adını hem de e-posta adresini güncelleyebilmelerini sağlamanız gerekiyor. Bu iki işlemde de ortak olan doğrulama ve güncelleme kodlarını tek bir yerde tanımlamak ve gerektiğinde tekrar kullanmak en iyisidir. Kullanıcı adı ve e-posta doğrulama işlemlerini ayrı ayrı yazmak yerine, ortak doğrulama ve güncelleme fonksiyonları oluşturarak, kodun tutarlı ve düzenli olmasını sağlarsınız. Bu prensip, kodun tek bir yerde değiştirilmesi gerektiğinde, bu değişikliğin tüm ilgili alanlara otomatik olarak yansımasını sağlar, böylece hata yapma olasılığını azaltır ve yazılımın esnekliğini artırır.
Örnek:
İlk örnekte, kullanıcı adı ve e-posta güncelleme işlevleri tekrarlanmıştır. İkinci örnekte ise, bu işlevler tek bir metot içinde modüler hale getirilmiştir.
Bir başka örnek olarak, bir sosyal medya uygulaması geliştirdiğinizi düşünün. Bu uygulamada kullanıcıların gönderilerini beğenmeleri ve yorum yapmaları sağlanıyor. Beğeni ve yorum sayılarının her gönderi için gösterilmesi gerekiyor. DRY prensibine uygun olmayan bir yaklaşımla, her gönderinin beğeni ve yorum sayısını ayrı ayrı hesaplayabilir ve gösterebilirsiniz. Ancak, bu yaklaşım kod tekrarına ve bakım zorluklarına neden olur. Bu prensibi uygulayarak, beğeni ve yorum sayısını hesaplayan ve gösteren ortak bir fonksiyon oluşturabilirsiniz. Bu fonksiyon, uygulamanın farklı bölümlerinde tekrar tekrar kullanılabilir ve böylece kodun tekrarlanması önlenir. Ayrıca, bir değişiklik gerektiğinde, yalnızca tek bir noktada değişiklik yaparak tüm uygulamayı güncelleyebilirsiniz.
Bu yazıda, yazılım geliştirme süreçlerinde kritik öneme sahip olan YAGNI, KISS ve DRY prensiplerini detaylı bir şekilde ele aldık. YAGNI, yalnızca gerçekten ihtiyaç duyulan özelliklerin geliştirilmesini savunarak, projelerin gereksiz yere karmaşıklaşmasını önler. KISS, çözümlerin basit ve anlaşılır olmasını teşvik eder, böylece bakım ve geliştirme süreçlerini kolaylaştırır. DRY ise kodun tekrarlanmasını engelleyerek, yazılımın daha esnek ve sürdürülebilir olmasını sağlar. Her bir prensibi, gerçek dünya örnekleri ve C# kod parçacıkları ile destekleyerek, okuyucuların bu ilkeleri nasıl uygulayabileceklerini somutlaştırdık. Bu ilkelerin doğru bir şekilde uygulanması, yazılım projelerinin daha başarılı, sürdürülebilir ve kullanıcı dostu olmasını sağlayacaktır.
Bu konuda farklı bloglara göz atmak isterseniz bu blogu önerebilirim.
Bu yazıyı beğendiyseniz, daha fazla içerik için blog sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.