Mikroservis mimarisi, yazılım geliştirme mimarisinde kullanılan bir yaklaşımdır ve genellikle bir uygulamanın işlevselliğini küçük, bağımsız ve yönetilebilir servisler halinde bölme prensibine dayanır. Bu yaklaşım, büyük ve karmaşık uygulamaların daha yönetilebilir ve esnek bir şekilde geliştirilmesini sağlar. Her mikroservis, belirli bir işlevi veya özelliği yerine getiren bağımsız bir birimdir. Mikroservis mimarisi, yazılım geliştirmede çeşitli avantajlar sunar ve bu avantajlar, uygulama geliştirme süreçlerini daha verimli hale getirir.
Mikroservislerin Temel Özellikleri
Mikroservis mimarisi, modern yazılım geliştirme süreçlerinde önemli bir yer tutar ve birçok avantaj sunar. Her bir mikroservis, belirli bir işlevi yerine getiren bağımsız bir birimdir ve bu bağımsızlık çeşitli özelliklerle desteklenir. İşte Mikroservis mimarilerinin temel özellikleri:
1. Bağımsızlık
Mikroservisler, uygulamanın çeşitli işlevlerini bağımsız olarak yerine getirir. Bu bağımsızlık, her mikroservisin kendi başına çalışabilmesi, geliştirilebilmesi, test edilebilmesi ve dağıtılabilmesini sağlar. Bağımsızlık şu avantajları getirir:
Geliştirme Hızı: Ekipler, farklı mikroservisler üzerinde eş zamanlı olarak çalışabilir, bu da geliştirme sürecini hızlandırır.
Yönetim Kolaylığı: Her bir mikroservis, diğerlerinden bağımsız olarak yönetilebilir. Bu, bakım ve güncellemelerin daha az karmaşık olmasını sağlar.
Hata İzolasyonu: Bir mikroservisin arızalanması, diğer servisleri etkilemeden yönetilebilir. Bu, sistemin genel güvenilirliğini artırır.
2. Modüler Yapı
Mikroservisler, uygulamanın büyük ve karmaşık yapılarını küçük, modüler parçalara böler. Bu modüler yapı, uygulamanın çeşitli bileşenlerini daha yönetilebilir hale getirir ve her mikroservisin kendi işlevini yerine getirmesine olanak tanır:
Yalıtım: Her mikroservis, belirli bir işlevi veya özelliği sağlar, bu da her birim üzerinde bağımsız geliştirme ve iyileştirmeyi mümkün kılar.
Bakım ve Güncelleme: Modüler yapı, uygulamanın belirli parçalarını değiştirmeyi veya güncellemeyi kolaylaştırır. Bu, diğer parçaların etkilenmeden değiştirilebilmesini sağlar.
3. Küçük ve Odaklı
Mikroservisler, genellikle küçük ve belirli bir işlevi yerine getiren birimlerdir. Bu küçük ve odaklı yapı, her mikroservisin işlevsel olarak optimize edilmesine olanak tanır:
Performans: Küçük ve odaklı mikroservisler, belirli bir işlevi yerine getirmek için optimize edilebilir, bu da performansı artırır.
Hızlı Geliştirme: Küçük kod tabanları, daha hızlı geliştirme ve test etme süreçlerini destekler. Bu, yeni özelliklerin ve iyileştirmelerin daha hızlı bir şekilde uygulanmasını sağlar.
4. İletişim Protokolleri
Mikroservisler arasındaki iletişim genellikle API'ler (Uygulama Programlama Arayüzleri) aracılığıyla sağlanır. API'ler, mikroservisler arasında veri alışverişini ve işlevsel etkileşimi sağlar:
Standartlaştırılmış İletişim: API'ler, mikroservisler arasında veri paylaşımını ve işlevsel etkileşimi standartlaştırır, bu da sistemin entegrasyonunu kolaylaştırır.
Veri Alışverişi: API'ler, mikroservisler arasında veri alışverişini sağlar, bu da hizmetlerin birlikte çalışmasını mümkün kılar.
5. Farklı Teknolojiler
Her mikroservis, ihtiyaca göre farklı programlama dilleri, veritabanları ve teknolojiler kullanılarak geliştirilebilir. Bu, her mikroservis mimarisinin en uygun teknolojiyi kullanarak optimize edilmesine olanak tanır:
Teknoloji Seçimi: Her mikroservis, belirli bir işlev için en uygun teknolojiyi kullanabilir. Bu, performansı artırır ve teknolojik yeniliklerden faydalanmayı sağlar.
Teknolojik Esneklik: Farklı teknolojiler kullanarak her mikroservisin özel gereksinimlerine göre uyum sağlanabilir. Bu, sistemin teknolojik çeşitliliğini ve uyumluluğunu artırır.
6. Bağımsız Dağıtım
Mikroservisler bağımsız olarak dağıtılabilir ve güncellenebilir. Bu özellik, uygulamanın çeşitli bölümlerini ayrı ayrı yönetme olanağı sunar:
Sürekli Dağıtım: Her mikroservis mimarisi bağımsız olarak güncellenebilir ve dağıtılabilir. Bu, sürekli entegrasyon ve sürekli dağıtım (CI/CD) süreçlerini destekler.
Esnek Dağıtım: Dağıtım süreçleri, farklı mikroservis mimarilerinin bağımsız olarak yönetilmesine ve güncellenmesine olanak tanır, bu da daha hızlı ve esnek bir dağıtım süreci sağlar.
7. Veri Yönetimi
Her mikroservis mimarisi genellikle kendi veritabanına sahip olabilir, bu da veri yönetimi ve erişimini bağımsız hale getirir:
Kendi Veritabanı: Her mikroservis mimarisi, kendi veritabanını yönetir, bu da veri tutarlılığı ve bağımsızlık sağlar.
Veri Yalıtımı: Mikroservislerin kendi veritabanlarına sahip olması, veri erişimini ve yönetimini daha esnek ve yönetilebilir hale getirir.
Mikroservislerin bu temel özellikleri, büyük ve karmaşık uygulamaların daha esnek, yönetilebilir ve ölçeklenebilir bir şekilde geliştirilmesini sağlar. Ancak, mikroservis mimarisi uygulaması sırasında dikkatli bir planlama ve uygun yönetim stratejileri gereklidir.
Mikroservis Mimarisi Nasıl Olmalıdır?
Mikroservis mimarisi, uygulama geliştirme sürecini daha esnek ve ölçeklenebilir hale getirmeyi amaçlar. Ancak, etkili bir mikroservis mimarisi oluşturmak için aşağıdaki temel prensiplere ve en iyi uygulamalara dikkat edilmelidir:
1. Bağımsız Servisler
mikroservis mimarisileri, bağımsız olarak geliştirilip dağıtılabilen küçük, özelleşmiş birimlerdir. Her bir mikroservis mimarisi, belirli bir işlevi yerine getirir ve diğer servislerden bağımsız çalışır. Bu bağımsızlık şu şekilde sağlanmalıdır:
Sınırların Belirlenmesi: Her mikroservis mimarisi, açıkça tanımlanmış sınırlarla belirlenmelidir. Bu, servislerin ne iş yaptığını ve hangi veri kümesine sahip olduğunu net bir şekilde belirler.
Kendi Veritabanı: Her mikroservis, genellikle kendi veritabanına sahip olmalıdır. Bu, veri erişimini ve yönetimini izole eder ve veri tutarlılığını sağlar.
2. İyi Tanımlanmış API'ler
Mikroservisler arasındaki iletişim genellikle API'ler aracılığıyla sağlanır. API'lerin iyi tasarlanmış ve belgelenmiş olması gereklidir:
API Sözleşmeleri: Mikroservisler arasında etkileşimler, iyi tanımlanmış API sözleşmeleri aracılığıyla gerçekleşir. Bu sözleşmeler, veri formatları, istek ve yanıt türleri gibi detayları belirler.
Sürümleme: API'lerde yapılacak değişiklikler, uyumluluğun korunmasını sağlamak için sürümleme stratejileri ile yönetilmelidir. Bu, eski ve yeni sürümler arasında geçiş yaparken sorunları minimize eder.
3. Bağımsız Dağıtım ve Güncellemeler
Mikroservisler bağımsız olarak dağıtılabilir ve güncellenebilir. Bu, sistemin genel bakımını ve geliştirilmesini kolaylaştırır:
Sürekli Entegrasyon ve Dağıtım (CI/CD): Mikroservisler için CI/CD süreçleri oluşturulmalıdır. Bu, kod değişikliklerinin hızlı bir şekilde test edilmesini ve üretim ortamına aktarılmasını sağlar.
Yalıtım: Güncellemeler, yalnızca belirli mikroservisleri etkiler. Bu, diğer servislerin etkilenmeden yeni özelliklerin veya düzeltmelerin uygulanmasını sağlar.
4. Güvenlik
Mikroservis mimarisinde güvenlik, her bir mikroservisin kendi güvenlik önlemleriyle yönetilmelidir:
Kimlik Doğrulama ve Yetkilendirme: Her mikroservis, kimlik doğrulama ve yetkilendirme işlemlerini gerçekleştirmelidir. Bu, kullanıcıların ve diğer servislerin güvenli bir şekilde erişmesini sağlar.
Şifreleme: Veri iletişimi sırasında güvenliği sağlamak için şifreleme yöntemleri kullanılmalıdır. Bu, veri güvenliğini artırır ve veri iletimindeki olası tehditleri azaltır.
5. Dağıtık İzleme ve Günlükleme
Mikroservisler, bağımsız birimler olduğundan, sistem genelinde etkin izleme ve günlükleme gerektirir:
Merkezi Günlükleme: Tüm mikroservislerin günlükleri merkezi bir günlükleme sistemi ile toplanmalıdır. Bu, sorunları teşhis etmeyi ve performans izlemeyi kolaylaştırır.
Dağıtık İzleme: Mikroservislerin performansını izlemek için dağıtık izleme araçları kullanılmalıdır. Bu, her bir servisin performansını ve sağlık durumunu takip etmeye yardımcı olur.
6. İletişim ve Veri Yönetimi
Mikroservisler arasındaki iletişim ve veri yönetimi stratejileri iyi planlanmalıdır:
Senkron ve Asenkron İletişim: Mikroservisler arasında hem senkron (örneğin, REST API) hem de asenkron (örneğin, mesaj kuyrukları) iletişim yöntemleri kullanılabilir. Her iki yöntemin de avantajları ve sınırlamaları göz önünde bulundurulmalıdır.
Veri Senkronizasyonu: Mikroservisler arasındaki veri senkronizasyonu ve paylaşımı iyi bir şekilde planlanmalıdır. Dağıtık veri yönetimi stratejileri, veri tutarlılığını sağlamak için kullanılmalıdır.
7. Yüksek Erişilebilirlik ve Dayanıklılık
Mikroservislerin yüksek erişilebilirlik ve dayanıklılık sağlamak için tasarlanması gereklidir:
Yedeklilik: Kritik mikroservisler, yüksek erişilebilirlik sağlamak için yedeklenmelidir. Bu, bir mikroservisin arızalanması durumunda hizmetin kesintisiz devam etmesini sağlar.
Hata Yönetimi: Mikroservislerin arızalanmasına karşı dayanıklılığı artırmak için hata yönetimi ve kurtarma stratejileri uygulanmalıdır. Bu, sistemin genel güvenilirliğini artırır.
8. Sürüm Yönetimi ve Geriye Dönük Uyumluluk
Mikroservislerde sürüm yönetimi ve geriye dönük uyumluluk stratejileri uygulanmalıdır:
Sürüm Yönetimi: Her mikroservisin sürüm yönetimi, API değişiklikleri ve uyumluluk konularını ele almalıdır. Eski sürümlerle uyumluluk, sistemdeki diğer servislerin etkilenmemesini sağlar.
Geriye Dönük Uyumluluk: Yeni sürümler, mevcut sistemlerle uyumlu olmalıdır. Bu, eski sürümlerle çalışan sistemlerin kesintisiz bir şekilde güncellenmesini sağlar.
9. Takım Yapıları ve Sorumluluklar
Mikroservis mimarisi, geliştirme ekiplerinin bağımsız olarak çalışabilmesini sağlar:
Takım Yapıları: Her mikroservis için özel bir geliştirme ve bakım ekibi oluşturulmalıdır. Bu ekipler, mikroservisin tüm yaşam döngüsünden sorumlu olacaktır.
Sorumluluk Dağılımı: Takımlar, kendi mikroservisleriyle ilgili tüm sorumlulukları üstlenir. Bu, ekiplerin uzmanlaşmasını ve geliştirme süreçlerinin verimliliğini artırır.
10. Dokümantasyon ve Eğitim
Mikroservislerin etkili bir şekilde kullanılabilmesi için dokümantasyon ve eğitim süreçleri önemlidir:
Dokümantasyon: Mikroservislerin API'leri, işlevleri ve yapılandırmaları hakkında kapsamlı dokümantasyon sağlanmalıdır. Bu, geliştiricilerin servislerle çalışmasını kolaylaştırır.
Eğitim: Geliştiricilere ve yöneticilere mikroservis mimarisi hakkında eğitim verilmelidir. Bu, mikroservislerin doğru bir şekilde uygulanmasını ve yönetilmesini sağlar.
Mikroservis mimarisinin başarılı bir şekilde uygulanması, dikkatli bir planlama, uygun araçlar ve en iyi uygulamaların benimsenmesini gerektirir. Bu prensiplere uygun olarak tasarlanan ve yönetilen mikroservis mimarisi, esnek, ölçeklenebilir ve yüksek performanslı bir yazılım sisteminin temelini oluşturur.
Mikroservislerin Avantajları
Mikroservis mimarisi, yazılım geliştirme süreçlerinde birçok avantaj sunar ve büyük, karmaşık uygulamaların daha yönetilebilir, esnek ve ölçeklenebilir hale gelmesini sağlar. İşte mikroservislerin sunduğu başlıca avantajlar:
1. Ölçeklenebilirlik
Mikroservisler, bağımsız olarak ölçeklenebilir. Bu, yüksek trafikli veya yoğun iş yüküne sahip olan servislerin ayrı ayrı ölçeklenmesini sağlar. Özellikle büyük ve popüler uygulamalarda, bazı servisler daha fazla kaynak gerektirebilirken, diğerleri daha az yük altında olabilir. Mikroservislerin sağladığı ölçeklenebilirlik avantajları şunlardır:
Yüksek Performans: Özellikle yüksek trafikli bölgelerde (örneğin, ödeme işlemleri veya arama servisleri) mikroservislerin bağımsız olarak ölçeklenmesi, performansı artırır ve yanıt sürelerini iyileştirir.
Kaynak Verimliliği: Yalnızca yüksek yük altında olan mikroservislere kaynak ekleyerek, genel kaynak kullanımı optimize edilir. Bu, maliyetleri azaltabilir ve sistem verimliliğini artırabilir.
2. Esneklik
Mikroservislerin bağımsız olarak geliştirilmesi ve dağıtılması, geliştirme süreçlerini daha esnek ve çevik hale getirir. Bu esneklik, yazılım projelerinin daha hızlı bir şekilde ilerlemesini sağlar ve aşağıdaki avantajları sunar:
Hızlı Yenilik: Mikroservisler, belirli bir işlevselliği kapsadığından, yeni özelliklerin ve yeniliklerin hızlı bir şekilde entegre edilmesini sağlar. Geliştirme ekipleri, belirli servisleri güncelleyerek uygulamanın genel işleyişini etkilemeden yenilikler ekleyebilir.
Hızlı Düzeltmeler: Bir mikroservisteki hata veya sorun, sadece ilgili servisi etkiler. Bu, hataların hızlı bir şekilde tespit edilmesini ve düzeltilmesini sağlar, böylece uygulamanın diğer bölümleri etkilenmez.
3. Hata İzolasyonu
Mikroservislerin bağımsız çalışması, bir servisin arızalanmasının tüm sistemi etkilememesini sağlar. Bu, sistemin genel güvenilirliğini ve sağlamlığını artırır. Hata izolasyonu avantajları şunlardır:
Kullanıcı Deneyimi: Bir mikroservisin arızalanması, sadece o servisle ilgili işlevleri etkiler. Bu, kullanıcıların diğer işlevleri kullanmaya devam edebilmesini sağlar ve kullanıcı deneyimini korur.
Kritik Hata Yönetimi: Kritik işlevler ve hizmetler izole edilmiş mikroservislerde çalıştığından, bu servislerdeki hatalar daha kolay yönetilebilir ve sistemin genel istikrarı korunur.
4. Teknoloji Çeşitliliği
Her mikroservis, ihtiyaca göre farklı programlama dilleri, veritabanları ve teknolojiler kullanılarak geliştirilebilir. Bu teknoloji çeşitliliği, uygulamanın çeşitli gereksinimlerine en uygun çözümleri sağlamayı mümkün kılar:
En İyi Araçları Kullanma: Her mikroservis, en uygun teknoloji ve araçlarla geliştirilebilir. Örneğin, performans açısından en iyi sonuçları veren bir dil veya çerçeve kullanılabilir.
Teknolojik Yeniliklere Uyum: Mikroservisler, teknolojik yeniliklere hızlı bir şekilde uyum sağlayabilir. Yeni teknolojiler veya araçlar bir mikroservise entegre edilebilir, diğer servisler etkilenmeden bu geçiş yapılabilir.
5. Geliştirme ve Dağıtım Kolaylığı
Mikroservislerin küçük ve yönetilebilir kod tabanları, sürekli entegrasyon ve sürekli dağıtım (CI/CD) süreçlerini kolaylaştırır. Bu avantajlar şunları içerir:
Küçük Kod Tabanları: Küçük ve bağımsız kod tabanları, geliştirme ve test süreçlerini daha basit ve hızlı hale getirir. Her mikroservisin kodu, belirli bir işlevi kapsadığından, hata ayıklama ve iyileştirme daha kolaydır.
Hızlı Dağıtım: Mikroservislerin bağımsız olarak dağıtılması, uygulamanın genel dağıtım sürecini hızlandırır. Her bir mikroservis, kendi yaşam döngüsünde bağımsız olarak güncellenebilir, bu da uygulamanın hızlı bir şekilde piyasaya sürülmesini sağlar.
6. Bağımsız Takım Çalışması
Mikroservisler, farklı ekiplerin bağımsız olarak çalışabilmesini sağlar. Bu, büyük projelerde birçok ekibin aynı anda çalışmasına olanak tanır:
Paralel Geliştirme: Ekipler, farklı mikroservisler üzerinde eş zamanlı olarak çalışabilir. Bu, projelerin daha hızlı ilerlemesini sağlar ve ekiplerin farklı alanlarda uzmanlaşmasını mümkün kılar.
Sorumluluk Dağılımı: Her ekip, kendi mikroservisinin sorumluluğunu üstlenir. Bu, ekiplerin belirli bir işlev üzerinde derinlemesine çalışmasına ve geliştirme sürecinde daha fazla kontrol sahibi olmasına olanak tanır.
7. Veri Yalıtımı ve Güvenlik
Her mikroservis, kendi veritabanına sahip olabilir, bu da veri yönetimi ve güvenliğini bağımsız hale getirir:
Veri Yalıtımı: Mikroservislerin kendi veritabanlarına sahip olması, veri erişimini ve yönetimini daha esnek hale getirir. Bu, veri yalıtımını ve servislerin veri güvenliğini artırabilir.
Güvenlik İzolasyonu: Her mikroservis, güvenlik önlemlerini bağımsız olarak uygulayabilir. Bu, sistemin genel güvenliğini artırır ve her servisin kendi güvenlik gereksinimlerine uygun şekilde yönetilmesini sağlar.
Mikroservislerin bu avantajları, büyük ve karmaşık uygulamaların daha yönetilebilir, esnek ve ölçeklenebilir hale gelmesini sağlar. Ancak, mikroservis mimarisinin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için dikkatli bir planlama, doğru araçlar ve uygun yönetim stratejileri gereklidir.
Mikroservislerin Dezavantajları
Mikroservis mimarisi, birçok avantaj sunsa da, çeşitli dezavantajlar ve zorluklar da beraberinde getirir. Bu dezavantajlar, mikroservislerin etkili bir şekilde uygulanabilmesi için dikkat edilmesi gereken noktaları içerir. İşte mikroservislerin başlıca dezavantajları:
1. Dağıtık Sistem Karmaşıklığı
Mikroservisler, dağıtık bir sistem mimarisi gerektirir. Bu, sistemin genel karmaşıklığını artırabilir ve aşağıdaki zorluklara neden olabilir:
Ağ İletişimi: Mikroservisler arasında veri alışverişi ve iletişim, ağ üzerinden gerçekleşir. Bu, ağ hatalarını, gecikmeleri ve veri kaybını yönetme gereksinimini doğurur. Ayrıca, ağ üzerinden gerçekleşen iletişim, performans sorunlarına yol açabilir.
Yönetim Zorluğu: Dağıtık sistemler, servislerin ve iletişimlerin izlenmesini ve yönetilmesini zorlaştırabilir. Bu, sistemin genel yönetim ve denetim süreçlerini karmaşıklaştırabilir.
2. Veri Yönetimi ve Senkronizasyon
Mikroservislerin her biri genellikle kendi veritabanına sahip olabilir, bu da veri yönetimi ve senkronizasyonu konusunda zorluklara yol açabilir:
Veri Tutarlılığı: Her mikroservisin kendi veritabanına sahip olması, veri tutarlılığını ve senkronizasyonunu zorlaştırabilir. Dağıtık veritabanları arasında tutarlı veri yönetimi sağlamak için ek stratejiler ve araçlar gerekebilir.
Veri Paylaşımı: Mikroservisler arasındaki veri paylaşımı, veri senkronizasyonunu ve entegrasyonunu karmaşıklaştırabilir. Verilerin güncel ve tutarlı olmasını sağlamak, ek yönetim ve koordinasyon gerektirebilir.
3. Servisler Arası İletişim
Mikroservisler arası iletişim, genellikle API'ler veya diğer iletişim protokolleri aracılığıyla sağlanır. Bu iletişim süreçleri şu zorlukları beraberinde getirebilir:
API Yönetimi: Mikroservisler arasında API'ler aracılığıyla sağlanan iletişim, API yönetimi ve sürümleme gerektirir. Bu, API'lerin uyumluluğunu ve geçerliliğini sürekli olarak izlemeyi gerektirir.
Performans Sorunları: Servisler arası iletişim, ek gecikmelere ve performans sorunlarına neden olabilir. Ağ trafiği ve veri alışverişi, sistemin genel performansını etkileyebilir.
4. Güvenlik Yönetimi
Dağıtık bir sistemde güvenlik yönetimi, merkezi bir yapıya göre daha karmaşık olabilir:
Güvenlik Politikaları: Her mikroservisin ayrı bir güvenlik politikası ve yönetimi olabilir. Bu, güvenlik yönetimini daha karmaşık hale getirebilir ve her servisin güvenliğini sağlamak için ek önlemler gerektirebilir.
Kimlik Doğrulama ve Yetkilendirme: Mikroservisler arasında kimlik doğrulama ve yetkilendirme süreçleri yönetilmelidir. Bu, kullanıcı ve servis kimliklerini güvenli bir şekilde doğrulama gerektirir.
5.Yüksek Yönetim ve Bakım Maliyeti
Mikroservisler, daha fazla sayıda bağımsız birim içerir, bu da yönetim ve bakım süreçlerini etkileyebilir:
Yönetim Zorluğu: Birden fazla mikroservisin yönetilmesi, yapılandırılması ve izlenmesi, daha yüksek bir yönetim karmaşıklığına yol açabilir. Bu, yönetim araçları ve süreçlerini daha karmaşık hale getirebilir.
Bakım Maliyetleri: Mikroservislerin bağımsız olarak güncellenmesi ve bakımının yapılması, ek bakım ve yönetim maliyetlerine neden olabilir. Her mikroservisin ayrı ayrı yönetilmesi, zaman ve kaynak gerektirebilir.
6. Geliştirme ve Test Zorlukları
Mikroservis mimarisi, geliştirme ve test süreçlerinde bazı zorluklara yol açabilir:
Entegrasyon Testleri: Mikroservislerin bağımsız olarak test edilmesi, entegrasyon testlerini daha karmaşık hale getirebilir. Servisler arası etkileşimlerin test edilmesi, daha kapsamlı ve karmaşık test stratejileri gerektirebilir.
Geliştirme Süreci: Mikroservislerin bağımsız olarak geliştirilmesi, geliştiricilerin servisler arası etkileşimleri ve bağımlılıkları dikkatli bir şekilde yönetmelerini gerektirir. Bu, geliştirme sürecini karmaşıklaştırabilir.
7. Dağıtım Karmaşıklığı
Mikroservislerin bağımsız olarak dağıtılması, dağıtım süreçlerinde karmaşıklık yaratabilir:
Dağıtım Süreçleri: Her mikroservisin bağımsız olarak dağıtılması, sürekli dağıtım (CD) süreçlerini karmaşıklaştırabilir. Dağıtım süreçlerinin uyumlu ve senkronize olması, ek yönetim ve koordinasyon gerektirebilir.
Versiyonlama ve Geribildirim: Mikroservislerin farklı versiyonlarının yönetilmesi ve geribildirimlerin alınması, dağıtım süreçlerinde zorluklara yol açabilir.
Mikroservislerin bu dezavantajları, sistem tasarımı ve yönetimi sırasında dikkatli bir planlama ve uygun stratejilerin uygulanmasını gerektirir. Mikroservislerin avantajlarından yararlanırken, bu dezavantajları yönetmek için etkili yöntemler ve araçlar kullanılmalıdır. Bu, mikroservis mimarisinin başarılı bir şekilde uygulanmasını ve uzun vadeli sürdürülebilirliğini sağlar.