Paul Graham, teknoloji dünyasının önde gelen düşünür ve yatırımcılarından biri. Y Combinator gibi pek çok başarılı girişimin temellerinin atılmasına katkıda bulunmuş olan Graham, “Founder Mode” (Kurucu Modu) adını verdiği son derece ilginç bir yaklaşım ortaya koyuyor.
Graham, kurucuların şirketleri büyüdükçe “yönetici moduna” geçmek yerine, “kurucu modunu” korumaları gerektiğini söylüyor. Bu yaklaşımı desteklemek için de Airbnb’nin kurucusu Brian Chesky’nin deneyimlerini anlatıyor ve Steve Jobs’ın Apple’ı nasıl yönettiğini örnek gösteriyor.
“Hire good people and give them room to do their jobs. Sounds great when it's described that way, doesn't it? Except in practice, judging from the report of founder after founder, what this often turns out to mean is: hire professional fakers and let them drive the company into the ground.”
— Paul Graham, Founder Mode
Graham’a göre kulağa çok iyi gelen “İyi insanları işe al ve onlara işlerini yapmaları için alan tanı” sloganı, pratikte bazen tam tersine işliyor. Şirket içinde aslında işini iyi yapıyormuş gibi davranan “profesyonel taklitçiler” (fakers) ortaya çıkıyor ve kurucunun gözünden uzak kaldıkça, bu kişiler bütün yapıyı içten içe çökertme potansiyeline sahip oluyorlar.
Paul Graham, yazısında Brian Chesky’nin Airbnb’yi büyütürken geleneksel yöneticilik tavsiyesine uymasının felaket sonuçlar doğurduğunu söylüyor. Ancak Chesky, Steve Jobs’ı örnek alarak ve hatalardan ders çıkararak şirketi “kurucu modu”nda yönetmeye geri dönüyor. Bu sayede Airbnb’nin “free cash flow” (serbest nakit akışı) marjı Silikon Vadisi’ndeki en iyi örneklerden birine dönüşüyor.
Paul Graham’ın özellikle vurguladığı “faker” (taklitçi) meselesi, kurucunun gözünden uzak kaldıkça ciddileşen bir tehdit. Şirkette aktif olarak yer almaya devam eden bir kurucu, bu tür kişileri daha çabuk fark edebilir ve önlem alabilir. Ancak sadece üst düzey yöneticilerle görüşmekle yetinen bir CEO, alt kademelerde yaşanan sıkıntıları ve sahte başarı gösteren yöneticileri geç fark edebilir.
Steve Jobs, Apple’da her şeyle ilgilenmesi ve “mikroyönetim”e yakın tavırlarıyla ünlüydü. Mesela, her yıl şirketteki en önemli olduğunu düşündüğü 100 kişiyi bir araya toplar, geleneksel yönetim şemasına göre sıralamadığı bu kişileri bizzat kendisi seçerdi. “Kurucu modu”na verilebilecek belki de en çarpıcı örneklerden biri olan bu uygulama, büyük bir şirkete bile hâlâ bir girişim hissiyatı katmayı amaçlıyordu.
Paul Graham, “Founder Mode” yazısıyla “Bir startup büyüdüğünde mutlaka kurucu geri çekilmeli” düşüncesini ciddi biçimde sorgulatıyor. Elbette kurucuların bir noktada bazı görevleri devretmeleri kaçınılmaz. Ancak tamamen “yönetici moduna” geçildiğinde, şirketin ruhu ve yenilikçi potansiyeli büyük risk altına giriyor.
Graham’ın şu sözleri oldukça çarpıcı:
“VCs who haven't been founders themselves don't know how founders should run companies, and C-level execs, as a class, include some of the most skillful liars in the world.”
Birçok yatırımcı veya üst düzey yönetici, kurucu deneyimi olmayan kişilerden oluşuyor ve bu da “kurucu modu” konusunda yanlış yönlendirmelere yol açabiliyor. İşte bu yüzden, kurucuların kendi içgüdülerine kulak vermesi, şirketlerini başkalarının kalıplarına göre yönetmeye zorlanmaması çok önemli.
Benim fikrim: Paul Graham’ın “Founder Mode” makalesi, kurucuların şirket büyürken dahi merkezde kalmasının ne kadar değerli olduğunu güçlü örneklerle anlatıyor. Brian Chesky’nin yaşadıkları, Steve Jobs’ın Apple’daki deneyimleri gibi örnekler, “kurucu modu” yaklaşımının yalnızca bir teori olmadığını, pratikte de başarılı sonuçlar verdiğini gösteriyor. Özellikle “faker” tehlikesi, geleneksel yönetici metodundan çok daha büyük bir sorun haline gelebiliyor ve bunu engellemenin en iyi yolu kurucunun varlığını hissettirmesi.
Gelecekte “Founder Mode” konseptinin daha fazla konuşulacağına, yeni nesil kurucuların geleneksel kalıplara uymak yerine kendi yollarını çizeceğine inanıyorum. Şimdiye kadar şirketler kurucularını büyümeyle beraber “dışarı iten” bir mantığa sahipti. Ama Paul Graham’ın da dediği gibi, kurucuların şirketlerini bizzat “kurucu gibi” yönetmesi, hem kültürel hem de finansal açıdan çok daha etkili olabilir.
Kaynak: Paul Graham, Founder Mode (Orijinal Makale)